Kış Lastikleri
Kış lastikleri, son yıllarda özellikle yoğun kar yağışları nedeniyle Türkiye’de de kullanılmaya başlandı. Türkiye’de henüz belirli bir kesim tarafından kullanılan kış lastiği bugün Avrupa’da yoğun bir talep görüyor. Avrupa’daki genel alışkanlığın aksine, Türkiye’de sürücüler kış lastiği kullanma ihtiyacını sadece kar yağdığı gün hissediyor.
Yağmur, kar, buz gibi kaygan zeminlerde sürtünme katsayısı normale göre daha az olduğu için otomobilin zemine tek temas noktası olan lastiklerin önemi artıyor.
Kaygan kış koşullarında sürücü otomobilini hareket ettirebilmek için doğa şartlarıyla savaş halindedir. Bu savaşta kar, buz gibi koşulları yenebilmek için otomobilin teknik gücünü ve kendi teknik becerilerini kullanır. Ancak tüm bu gücü yere aktarabilecek tek unsur ise lastiklerdir. Kötü durumdaki lastikler, zaten olumsuz olan şartlarda gücü yere sağlıklı iletemez ve otomobili güvenle kullanmak mümkün olamaz. Kış şartlarında güvenle otomobil kullanmak için öncelikle lastik dişlerinin yeterli derinlikte olması gerekir. Sırt deseni üzerindeki bu oluklar ıslak zeminde suyu boşalttığı gibi, karlı zeminde de kar tabakasına saplanarak tutunma ve çekiş gücü sağlar.
Karlı zeminde daha iyi çekiş gücü sağlayabilmek için genel kanının aksine lastik basınçlarını bir miktar artırmak gerekir. Böylece olukların arasındaki mesafe açılır, lastiğin tabanının yere temas eden alanı daralır ve lastik karda daha iyi tutunur. Bu durumda lastikte taban deseninin daha az bir yüzeyi zemine basacağı için birim alana düşen ağırlık yani basınç da artar.
Karla kaplı zeminlere en uygun lastikler kış lastikleridir. Kış lastikleri kaygan zeminde standart lastiklere oranla yüzde 40-50 oranında daha iyi yol tutuş ve frenaj sağlarlar. Kış lastiğinin kauçuk karışımı yuvarlanmaya başladığında standart lastikten daha çabuk ısınır, ayrıca havanın soğumasına rağmen yapısı büzüşmediği için daha gergin durur. Bu sayede desen aralıkları küçülmez, lastiğin tutunma kabiliyeti artar. Kış lastiğinin taban desenindeki kılcal çizikler de tutunmayı artırır. Yeni nesil kış lastiklerinde kullanılan silisyum minerali düşük sıcaklıklarda lastik kauçuğunun yumuşaklığını artırarak normal sıcaklık şartlarındakine benzer tutunma sağlıyor.
Kış lastiği sadece karda değil, yağmur, çamur ve hatta buz gibi tüm kaygan zeminlerde standart lastiğe göre avantaj sağlar. Ancak sadece çekişin bulunduğu tekerleklere değil, dört tekerleğe birden kış lastiği takmak gerekir. Çekişin bulunduğu tekerleklere kış lastiği takıp diğer tekerleklerdeki standart lastikler korunursa otomobilin tekerlekleri arasındaki farklı tutunmadan dolayı önden veya arkadan savrulma ihtimali doğar. Ancak kış lastikleri parlak buz gibi çok daha kaygan zeminlerde tam tutunma sağlayamazlar. Bu tür zeminler için patinaj zinciri veya patinaj paleti kullanmak gerekir.
LASTİKLERİNİN AVANTAJLARI
✔ Kış lastiği sadece karda değil, yağmur, çamur ve hatta buz gibi tüm kaygan zeminlerde standart lastiğe göre avantaj sağlar.
✔ Kış lastikleri kaygan zeminde standart lastiklere oranla yüzde 40-50 oranında daha iyi yol tutuş ve frenaj sağlarlar.
✔ Kış lastikleri, bölgesine göre soğukların başladığı ekim-kasım ayları ile sona erdiği mart-nisan ayları arasında kullanılıyor.
✔ Kuru ve ıslak zeminlerde ise performanslarında herhangi bir azalma olmaksızın güvenle kullanılırlar.
✔ Islak zeminlerde aquaplaning (suda kızaklama) riskini en aza indirir.
KIŞ LASTİĞİ KULLANIM REHBERİ
Kış lastiklerinin, bölgesine göre soğukların başladığı ekim-kasım ayları ile sona erdiği mart-nisan ayları arasında kullanılması, bu dönemde araçtaki tüm lastiklerin kış lastikleriyle değiştirilmesi tavsiye edilmektedir.
Kış lastikleri diş derinliğinin 3 mm.’nin altında olmaması gerekiyor. Diş derinliği 3 mm’ nin altına inmiş olan kış lastikleri, hem aracın çekiş performansının karlı, buzlu ve ıslak zeminlerde düşmesine yol açar, hem de güvenli sürüşe engel olur.
Kış lastiği seçiminde aracın orijinal lastik ebadından daha geniş tabanlı lastikler kesinlikle kullanılmamalıdır. Böyle bir durumda lastik izi genişleyeceği ve birim alana düşen ağırlık azalacağı için yağışlı ve karlı yol şartlarında aracın kızaklama riski artmaktadır.
Kış şartlarında lastik havalarını 3 PSI artırmak, zemindeki karlı-buzlu tabakayı yarmayı kolaylaştıracağı için çekişi artırır.
Karlı ve buzlu bir zeminde bir yokuş çıkılmaya çalışılıyorsa, iki lastik yol kenarına çıkarılarak yavaş yavaş yol alınması gerekir.
KIŞ LASTİKLERİNİN YAZ AYLARINDA KULLANILMASININ SAKINCALARI
✔ Sert karışımının özelliğinden dolayı diğer lastiklere oranla daha çabuk aşınır.
✔ Gürültü seviyesi artar.
✔ Yazın kullanıldığında daha çabuk aşınır ve bir sonraki kış döneminde performans düşüklüğü olur.
✔ Yakıt sarfiyatını artırır.
KIŞ AYLARINDA YAPILMASI GEREKENLER
✔ Binek araçlarda gerekiyorsa fren hidroliği değiştirilmelidir. Çünkü eğer hidroliğin içinde nem varsa bu fren sisteminin donmasına neden olabilir. Araç hareket ettikten sonra sönük olması gereken ABS lambası yanıyorsa “ABS arızalı” anlamına gelmektedir ve yetkili serviste onarılmalıdır.
✔ KIŞIN MUTLAKA KIŞ LASTİĞİ KULLANILMALI
Kışın kar yağmasa, araç 4×4 ve ABS’ li bile olsa, 5–6 derecenin altındaki sıcaklıklarda kış lastiği kullanılmalıdır. Bunun nedeni sadece kış lastiklerinin özel profillerinin olması değildir.
Yaz lastiklerinin malzemesi düşük sıcaklıkta sertleştiği için yola tutunması zayıflamaktadır. Kış lastiklerinin ise üretildikleri malzeme daha yumuşaktır.
Buzlu yollarda zincir kullanılmalıdır.
✔ FREN DİSKLERİNİN ÜZERİNE TUZUN OLUMSUZ ETKİSİ BİLİNMELİ
Yapılan bazı araştırmalar sonucunda, kışın buzlanmayı önlemek için yol üzerine atılan tuzun disk frenler üzerinde bir anlık frenlerin zayıflaması şeklinde olumsuz bir etkisinin olduğu saptanmıştır.
Diskin üzerinde biriken tuzlu suyun frene ilk basıldığında freni çok zayıflattığı ve fren mesafesini şaşılacak şekilde uzattığı saptanmıştır.
Bu sorun daha sonraki frenlemelerde ortadan kalkmaktadır. Bazı araç üreticileri bu sorunu azaltabilmek için aracın altına, hareket halindeyken tuzlu
suyun disklere gidişini önleyen aerodinamik reflektörler takmışlardır.
Tavsiye edilen, hareket halinde tuzlu bir ortamdan geçtikten sonra, arkadan gelen araçları tehlikeye sokmadan, sık ve hafif şekilde
frene basılarak ve gece aracınızı park etmeden önce kuvvetli bir şekilde fren yapılarak, fren diski üzerinde biriken tuz tabakasının temizlenmesidir.
Aynı tavsiye yağmurlu havalarda diskleri ıslatabilecek bir su birikintisinden geçildikten hemen sonrası için de geçerlidir.
✔ YOLUN KAYGANLIĞI (SÜRTÜNME KATSAYISI) SIK SIK KONTROL EDİLMELİ
Kritik bir duruma girmeden önce yolun kaygan olup olmadığı (lastikle yol arasındaki sürtünme katsayısı) bilinmelidir. Gelişen taşıt teknolojisi pek çok konuda gelişmeler sağlamış olmasına karşın,
üzerinde gidilen yolun sürtünme katsayısı hakkında önceden bilgi veren bir sistem yoktur.
Bazı araç üreticilerinin böyle bir sistem üzerinde çalıştıkları bilinmektedir. Bir süre daha mevcut kısıtlı olanaklarla yetinilmesi gereklidir.
Kontrol işinin bir kısmı dikkatli bir gözlemle yapılabilir, yani yolda buz olup olmadığı gözle kontrol edilebilir.
Ancak deneyimli gözler tarafından yapılabilecek olan bu gözlemden daha güvenilir ve herkes tarafından uygulanabilecek yöntemler vardır:
Kaygan yolda direksiyon hafifler. Kaygan yolda patinaj olduğu, motor devir göstergesinden anlaşılabilir.
Kaygan yolda hafif gaza basıldığında ASR veya ETC daha erken devreye girer. Kaygan yolda hafif frene basıldığında ise ABS daha erken devreye girer.
✔ KAR ÜZERİNDE GEREKSİZ FRENDEN KAÇINILMALI
ABS’siz araçlarda kaygan yollarda fren sırasında ön lastikler kilitlerse direksiyon hakimiyeti ortadan kalkar, arka lastikler kilitlerse aracın arkası savrulur.
ABS’ li araçlarda fiziksel sınırlar aşılmadığı taktirde bu sorunlar yoktur.
Ancak ABS’ nin de eriyen buz ve yumuşak kar üzerinde fren mesafesini uzattığı bilinmelidir.
Aslında en doğrusu acil frenler dışındaki yavaşlamalarda frenleri kullanmak yerine motorun kompresyonundan yararlanmaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken, özellikle arkadan itişli araçlarda, ani vites küçültmelerinden kaçınılması gereğidir.
✔ KAR ÜZERİNDE ABS’Lİ ARAÇLA NASIL FREN YAPILIR?
Ani bir durumda fren pedalına sonuna kadar basılmalı ve ABS direksiyon hâkimiyetini koruyacağı için aynı anda direksiyon engelden kaçacak yönde çevrilmelidir.
Kaygan yollarda doğal olarak fren mesafesi uzayacağı için ABS’ nin devrede olduğu süre de uzayacaktır.
Bu sırada fren pedalı dibe doğru gideceğinden, sürücünün oturuş pozisyonunun buna uygun olması gereklidir, yani bacaklar dibe kadar yetişecek şekilde oturmalıdır.
Unutulmamalıdır ki, en gelişmiş araçlardaki en gelişmiş sistemler (ABS, ASR, ETC, ESP gibi ) sürücülerin kendilerinin ve araçlarının sınırlarını zorlamaları için değil, ani durumlarda araca olan güvenlerini artırarak stressiz araç kullanmaları için geliştirilmişlerdir.
Bu sistemlerin hiçbirisi fizik yasalarını değiştiremez, yani dönemece aşırı hızla girmiş bir aracın merkezkaç kuvvet nedeniyle dönemeç dışına savrulmasın önleyemez.
Tavsiye edilen, fiziksel sınırlara daha kolay ulaşılabilen kışın kaygan yollarda daha yavaş ve daha dikkatli araç kullanılmasıdır.
Mümkünse sürücüler araçlarının ve kendilerinin sınırlarını kritik durumlara girmeden önce, trafiğe kapalı alanlarda gereğinde uzmanların da yardımıyla, öğrenmeye çalışmalıdırlar.